22 Ağustos 2012 Çarşamba

The Great Masters Sergisi

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 01:19 0 yorum
 Bir Terazi burcu olarak tarihe oldukça meraklı olduğumu söyleyebilirim size. Dönem filmlerine ; bir dönemi anlatan kitaplara bayılırım.Hele nostaljik filmler, oldies goldies müzikler , vintage giyisilere erir biterim!!! :)  Bir aralar 50li ,60 lı yıllarda yaşamış olmayı dilerdim.

 İşte bu sebeple The Great Masters sergisini ilk duyduğum anda gitmek istedim, orda olup o dönemi içime çekmek... Yaşadığımız her şeyin bir anlamı olduğuna inanırım; ve bunda da öyle oldu. Öncesinde İtalya'ya gidip; internetten kendi bulduğumuz bilgilerle kendi rehberliğimizi yapıp bu eserlerin orijinallerini kendi atmosferinde görerek döndük.Ve tabi yarım bilgilerle; aramızda sanattan anlayan pek olmadığı için...

Sonra bayramı fırsat bildik ve bu sergiye gittik.Sergi dijital ortamda ; ustaların eserlerini sunuyordu bize... Kimdi bu ustalar derseniz ; Ninja kaplumbağalardan 3ü diyebilirim size:))) ;Leonardo, Michelangelo, Raphael.
Orta çağın sonlarında Rönesans öncesi;sırası ve sonrasında  İtalya tarihi,kültürü ,ticareti, savaşçılığı,günlük yaşamına dair  bilgiler bulabilirsiniz bu sergide.

Rönesans kelimesi Fransızca kökenli bir kelime. Yeniden doğmak anlamına geliyor.İşte bu sergi bir toplumun sanatta nasıl yeniden doğduğunu bize çok güzel gösteriyor.

Raphael'in ünlü "Atina okulu" tablosunu görebilir; Sistine Chapel'in tavanlarının süsleyen ve Tanrının dünyayı  ;Adem ile Havva'yı yaratışı ve Nuh tufanını konu alan çalışmalarını bu sergide görebilir ve ayrıntılı bilgi sahibi olabilirsiniz. Ayrıca Floransa da bulunan Michelangelo'nun "Davut heykelinin kopyası"; Leonardo Da Vinci'nin icatlarının;paraşütünün prototipini ; Orta çağ da diseksiyonun yasak olduğunun bilinmesine rağmen yaptığı anatomi çalışmaları ve eskizlerini de burada görebilirsiniz. Beni en çok etkileyen  anatomi çizimleri bebeğin anne karnındaki pozisyonu ve elbette  diş,dudak yanak çizimleri oldu.Bunun dışında Leonardo'nun "Son akşam yemeği" tablosunu da burda görebilirsiniz.Hz. İsanın yanında oturanlarla ilgili ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Dan Brown'un Da Vinci şifresi kitabını okumuş olanlar ise "kutsal kase" ile ilgili enteresan bir bilgi ile karşılaşacaklar...

Aynı dönemde Leonardo'nun Osmanlı'ya İstanbul'a davet edildiğine dair resmi belgelerle birlikte bu dönemde Osmanlı da sanatın durumuna da göz atabilirsiniz.  Hatta son dönemde Muhteşem yüzyıl dizisinden bize tanıdık gelen bir isim Matrakçı Nasuh Efendi'nin  çalışmaları da bu sergide yer buluyor.

Beni ayrıca etkileyen bir nokta da şu oldu; daha önce de bahsettiğim gibi sergi dijital bir sergi ve dijital ekranlarda size bilgiler sunuluyor. İnsan ister istemez internette gezip bilgi ediniyor gibi hissetse de; serginin girişinde bu çalışmaya emek sarf eden bir çok profesörün ismi görülüyor. 

Ayrıca Da Vinci'nin Galata köprüsü henüz yapılmamışken ; o bölgeye köprü yapılması için Osmanlı'ya çizim yolladığını duymuş muydunuz???


Daha fazlası için 27 Ağustosa kadar Tophaneye gidip bu sergiyi mutlaka görün!!!
Not: Bahsettiğim eserlerin bir kısmını görebilirsiniz. http://pinterest.com/thegreatmasters/
Sanat tarihi severlere selamlarımla

Bol güneşli günler!!!!
Gülümsemeyi unutmayın
:)







21 Ağustos 2012 Salı

Aşkın Krem Karamel Hali

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 09:31 0 yorum


Eşim annesinin krem karamelini çok sever; hatta bayılır diyebilirim size:) . Bir gün tüm tatlılığı ile geldi ve      "Annemden krem karamel yapmayı öğrenir misin lütfen ?" diye sordu. Kırmadım elbette sevgili kocamı:)

Daha öncesinde birkaç denemem olmuştu;bir kısmı güzel bir kısmı vasat sonuçlanmıştı.Bu sefer hem kayınvalidemden tarifi aldım hem gerekli araştırmaları yaptım hem de kendi yaratıcılığımı kullandım.

Annemin tarifi;

1 lt süt
6 yumurta
1 su bardağı şeker
1paket vanilya

Malzemelerin hepsi çırpılır ve krem karamel  kaplarına dökülür.Krem karamel kapları soğuk su dolu tepsilere yerleştirilir ve fırına verilir. Fırında suyun kaynamaması önemlidir. Düşük sıcaklıkta  üzeri kızarana kadar pişirilir. İstersek öncesinde krem karamel kaplarına karamelize edilmiş şeker dökülür.


Benim yaparken dikkat ettiklerim;

  • Karamelize  şekeri krep tavasında biraz şekere birkaç damla limon suyu ilave ederek hazırladım. Şeker sıcakken tavanızı sıcak suda yıkamaya özen gösterin yoksa soğuduğunda temizlenmesi oldukça zor olmaktadır.
  • Yumurta ve sütü çırparken homojen bir kıvam olması için köpürtmemeye dikkat ettim.
  • 170 derece fırında  turbo olmamasına dikkat ederek;  1 saat kadar üzeri kızarana kadar pişirdim bu arada suyun kaynayıp kaynamadığını arada kontrol ettim.
  • Bunu yaparken karışımın bir kısmı için klasik krem karamel kabı dışında; kalp şeklinde bir kek kalıbı kullandım. Ve işte sonucu!!!!!!!!

Eşimin yorumuna gelince; "Anneminkiyle kapışır!" oldu ve afiyetle mideye indirdi. Sonra da ekledi " Aşkın krem karamel hali!!!"

Afiyet olsun!





Emirgan Sütiş Akvaryum

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 08:37 0 yorum

Emirgan Sütiş'in Boğazdaki mekanın müdavimi sayılırız. İşte bu sebeple Florya'ya açıldığını ilk fark ettiğimizde oldukça sevinmiştik. Uzun bir süre gitme fırsatımız olamadı. Ancak Bayram'ı da fırsat bilerek kuzenlerle gidilecek kahvaltının burada olması teklifini sunduk ve oy birliği ile kabul edildi:) 

Mekanla ilgili fikirlerime gelince; kahvaltısı serpme kahvaltı şeklinde sunuluyor ve börekleri oldukça iyi. Ayrıca  sıcacık şişko bir lavaş getiriyorlar ; gel de bal- kaymak yeme. İçecekler konusunda ise çoğu lüks mekanın bile dikkat etmediği bir hizmet bekliyoruz biz. İçeceklerin içine bize sorulmadan buz atılmaması. Buz oluşturmak üzere kullanılan su nasıl bir su bilmiyorum ama çoğu mekanda o buz eridiğinde bulanık ve tozlu bir su halini alıyor. Burda da kahvelerin yanında gelen suda aynı durum söz konusuydu.  Sanırım içecek bir şey isterken buzsuz istemeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Bunun dışında bana göre bir mekanın tuvaleti oldukça önemlidir.Yemekleri mekanı ne kadar güzel olursa olsun tuvaleti güzel değilse gerektiği kadar özenilmediğini düşünürüm hep. Bayanlar tuvaletindeki 2 kabinden birinin kapısının bozuk olması hoş olmayan manzaralara yol açıyordu diyebilirim size:)

Ayrıca mekana hem sahilden hem de Florya Akvaryumun içinden giriş var .Bu sebeple bir sabah çocuklarınızla orda kahvaltı edip sonra onlara akvaryumu gezdirebilirsiniz.  

Çocuklar deyince; çocuklar için oyun odası, anneler için emzirme odası yada bebek bakım odası göremedim. En azından  mama sandalyesi vardı diyebilirim. Tabi bu izlenimlere sahip olmamı sağlayan kuzenlerin tatlı kızı oldu. Arada canı sıkıldığında onunla sahilde bir yürüyüşe davet etti beni:)

Mekan yemekler ortam oldukça güzel; güzel insanlarla gittiğinizde daha da güzelleşiyor diyebilirim. Gidip görmeye değer!!!

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Çörek günü - Arife günü

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 14:09 0 yorum





Arife gününe bizim oralarda çörek günü derlerdi küçüklüğümde. Ya da biz çocuklar öyle demek isterdik.Hatta ikinci seçeneği daha mantıklı kılansa bir diğer adının "Şeker toplama günü " oluşuydu.
Sizin hiç böyle bir şansınız oldu mu bilmem. Çok şükür benim oldu. O küçücük halimizle sokaklarda özgürce dolaştık.Tanımadığımız amcaların teyzelerin elini öpüp çörek ve şeker topladık biz.Günün sonunda ise en çok toplayanı galip ilan ederdik.

İşte bugün 27 yasında olduğum bu arife gününde çocukluğumu yad  etmek istedim. Böylece içimdeki çocuğu çok sevdiğini bildiğim eşime sürpriz yapıp bir gün öncesinden mayalı hamurumu hazırlayıp hamur kızartmaya karar verdim.




Bizim oralarda Kırcali bölgesinde çörek deriz hamur kızartmasına; eşimin doğduğu Filibe bölgesinde ise gulaç derler.  Her ne derse desinler ; tüm Bulgaristan Türkleri arife günü hamur kızartırlar sizin anlayacağınız. Sadece kızartmakla kalmaz onlarcasını kızartıp komsularına dağıtırlar. Öyle zengindir gönülleri...

İşte bugün eşimin 30 yaşında olduğu bir arife gününde onun da çocukluğunu yad ettik. Her gulaç pişirme günü sonrasında pizza pişerdi ertesi sabah  evimizde dedi ve elleriyle pizza pişirdi.
                                       

Umarım sizinde bizimkiler gibi güzel çocukluk ve bayram anılarınız vardır. Yoksa bile bundan sonrakileri güzelleştirelim değil mi?

Herkese ailesi ile birlikte musmutlu bir bayram dilerim.
Sevgilerimle

17 Ağustos 2012 Cuma

The Newsroom - Haber Odası

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 12:21 0 yorum
The Newsroom (2012)

Yeni bir dizi önermek istiyorum size The Newsroom!! Ben internet üzerinden izliyorum. Sivri dilli bir haber sunucusu ve eski sevgilisi olan bir yapımcının hikayesi!! Oldukça sürükleyici . Bence izlemeye değer!

17 Agustos'u hatırlayan kaldı mı?

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 04:02 0 yorum

Bugün 17 ağustos; binaların katil , siyasetçilerin vurdumduymaz, yetkililerin de kaderci olduğu o kötü günün 13. yılı.

Bugün benim  güzel ülkeme dair umudumu yitirmeye başladığım tarihten biraz uzak mesafedeyiz.

Tam hangi ara başladım yitirmeye emin değilim. Muhtemelen Düzce depreminden sonrası ile Van depremi arasında bir tarihe denk düşüyor. Belki de Japonya'dan arama kurtarma için gelen bir Japonun Van artçı depreminde yaşamını yitirmesiyle başladı , o tarihler biraz bulanık.

Aydınlık olan ne varsa diye sorarsanız eğer ; Depremde hasar gören binaların  hala ayakta durduğu mahalleler çok aydınlık mesela, hele ki emlak piyasasında dönen paraların miktarını duysanız dünya daha da  aydınlık hale gelirdi sizin için.

Uzatmayacağım lafı; o gün benim için kara bir gündü.  Siz hatırlar mısınız bilmem? Yetkililer hatırlamaz zaten.
Önlem mi? Türkçe'de var mıydı öyle bir kelime?

16 Ağustos 2012 Perşembe

Beni bu çikolatalar mahvetti!!!!!!

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 09:52 0 yorum
Ne demişti şair ;
"Beni bu çikolatalar mahvetti
Hep onlar yüzünden vazgeçtim fit olma sevdamdan
Hep onlar yüzünden kapıldım kahve içme sevdasına..."
2 gün öncesinde kadar eşim elinde bir paket Pelit çikolata ile gelene kadar herşey çok iyi gidiyordu.Uzun zamandır aklıma çikolata gelmiyordu.Uzun zamanla kastım 3-4 gun tabii. Hatta kendimi kontrol edebiliyordum bile!!!!  Ya şimdi ne oldu???  Şişeden takılır gibi kutudan takılır oldum. Hatta gecenin bir yarısı uyanıp içimden bir ses git çikolata ye diyor; sorumluluk sahibi olmaya calısan obur cılız ses ise yicen de nolcak dişini kim fırçalıcak sonra diyor.Allahtan onlar tartışırken tekrar uyuyakalıyorum!!! En sonunda Gollum gibi kıymetlimissssssss diye gezersem kimse şaşırmasın; hele eşim hiç!!! :)

Şaka bi yana nolcak benim bu halim?

Alıntılama yaptığım şiiri bilmeyen yoktur diye düşünüyorum .Yine de  Orhan Veli yi anmadan geçmeyelim.Bu çikolatalar o zaman olsaydı belki bu havalar değil de çikolatalar mahvedecekti onu da değil mi?

Not : mide fesadı geçirirsem  hepinize haber vereceğim söz!!!

Keep calm and do pilates!

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 08:26 0 yorum
Dün ilk kez pilatese gittik eşimle. Spor salonuna boşuna ödediğimiz paralar sonunda bizi motive etti! Daha önce yoga deneyimi olan ben ;mat üstünde denge sağlama çabalarını pek garipsemedim. Ancak top üstünde kendini serbest bırakma benım gibi güven problemi olan birine göre değildi sanki:)) Şaka bir yana ilk sefer olmasa da ikinci seferde serbest bıraktım kendimi topun üstünde.Aynen böyle!


Eşim için dersi yarım bıraktı demem yeterli olucaktır sanırım:)))  Bugun popişimin biraz ağrıması beni üzmek yerine sevindirdi. Bu demek oluyordu ki yıllardır çalıştıramadığım türk kaslarım biraz yorulmuştu! Yaşasın yorulan yağlar!

Kendime not1: Motive olarak başladığımız bir spor deneyimini burda noktalamamak için şu sözü hatırla! Bir yoga hocası demiş ki "Matta vazgeçen hayatta vazgeçer."

Clara&Joesph Pilates
Kendime not 2 : Pilates hareketlerini ilk bulan kişi ve eşine bak ve böyle yaşlanmayı dile! 

Yapabiliriz

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 07:43 2 yorum
  Evet yapabiliriz diye yola çıktık biz!!!  Birlikte her şeyin üstesinden gelebilir, hayatla dans edebilir, istediğimiz her şeyi deneyimleyebiliriz... Bu blog bizim deneyimlerimizin ; sevinçlerimizin  aynasıdır... 
İyi günler sayın yolcular ben kaptan pilotunuz Mrs Little Sunshine, yardımcı pilotumuz Mr Smart İstanbul semalarından bildiriyoruz.  Hava oldukça güneşli ve neşeli, hep beraber yolculuk edelim mi?


”Bu sitedeki içeriklerin/eserlerin her türlü telif hakkı saklıdır. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.Uymayanlar hakkında gerekli yasal işlem yapılacaktır.”


 

Our Pretty Story Copyright © 2011 Design by Ipietoon Blogger Template | web hosting