22 Ağustos 2013 Perşembe

Çocuk Diş hekimi olmak nedir, ne değildir.

Gönderen Mrs Little Sunshine zaman: 08:33
Bu işe başladığımda bu kadar niş bir alan olduğunun farkında olmadığımı itiraf ederek başlamalıyım yazıma. Farkında olduğunu zanneden bir farkında olmama hali, hayal edebilir misiniz? İşte o!
Bir üniversite eğitimi süresi kadar deneyim kazandığımda, gerçek durumu yeni idrak etmeye başlamıştım. Ve toplumsal farkındalığın eksikliği bir tokat gibi patladı suratıma.
 “Çocuk için ayrı dişçi mi olurmuş canım!” diyenle de karşılaştım, kendi çocuğunu dünyanın en önemli ve en özel varlığı olduğunu düşünüp büyük bir hayretle “Başka çocuklar da böyle durabiliyor mu?” diye soranla da. Ve cevabımız evet olur çoğunlukla…


Nedir ki çocuk diş hekimi olmak sonuçta!
“Çok sabırlı olmalısınız , ben şu anda kendi çocuğuma tahammül edemiyorum.” Diyenler  de olur, “Aman canım nedir ki yaptığınız küçücük bir dişe küçücük bir oyuk açmaktan başka!?” diye soranlar da…


Bir de ben anlatayım izninizle..


Cip kullanırken, küçük 2 kapılı araba kullanmaya başlamak gibidir, küçük ağızda çalışmak. Hem aletleri nasıl yerleştireceğini çözemezsin, hem de o küçücük dişe, küçücük işlemi ,yanına koyduğumuz iki pamuk bir tükürük emicisi ile nasıl yapacağını. Ama büyük bir kalp vardır karşınızda ; kirlenmemiş, öğrenmeye hazır, sevgi ve ilgiye muhtaç. İşte bu kocaman kalpler ile bağ kurar, küçücük ağızlarda, küçücük dişlerde, kocaman işler başarırız, sonunda  bir etiket (sticker) parlatmaya yeter gözlerini.
Gözlerindeki mutluluk şahane!

Anne, baba ve bilumum hısım akrabalarının korkularını benimseyen çocukların önce kalplerini tedavi etmekle başlarız! Bir diş tedavi etmeye çalışırken 32 dişten olmak değildir amacımız sonuçta. Her şeyi onun onayı ile yapar, güvenli sularda olduğunu öğrettiğimizde başlarız derin denizlerde yüzdürmeye. “Bu çürüklerin hepsi bir günde tedavi olmaz mı?” diyen anne babaların harcı değildir , diş hekimi sevgisini aşılamak. İşte bu sebeple önce anne ve babadan başlarız.

Amaç acısız deneyimlerle büyütmekse çocuklarımızı, hiç sabır katılmadan olur mu hamuruna?  Bir nevi psikoloğa dönüşüp davranışlarını yönlendirmemizi hayretle izlerken siz, müdahale etmemenizi bekleriz biz. Yeri gelir tükürük emicisini elektrik süpürgesine dönüştürürüz , yeri gelir iğne (lokal anestezi) yi uyku suyu tabancasına…Hatta sizin onları korkuttuğunuz iğne yapacak doktor teyzesi değil de arkadaşı, doktor ablası, diş perisi oluveririz bir anda.Yeri gelir kuzenlerin küslük sebebi olur paylaşılamamamız.Yeri gelir sabırsızlıkla sorulan “Gitmemize kaç gün kaldı anne?” sorularının nedeni.

 Hayal gücümüz onlarınki ile yarışıyor gibi görünse de , biz onların yansımasıyızdır aslında… Onlarla olmak içinizdeki çocuğu olduğu gibi kabul etmek, esnek olmayı öğrenmek ve gülümseme ile geçirmektir günlerinizi..
(Elbette istisnalar mevcut; ancak çoğunlukla iletişim kuramadığımız çocuklar, iletişim kuramadığımız anne babalardan kaynaklanmaktadır. Doğru  bağlar kurmamız aslında sizin elinizde!)


Bilmemiz gereken gerçekler.
  • Çocuklar ilk dişi çıktıkları andan itibaren yani ortalama 6 aylıktan itibaren kontrol altında olmalıdırlar. Çürümesini beklemeniz gerekmiyor aslında!
  • O süt dişleri çürük çıkmaz güvenin bize!
  • Şeker sadece gofret ve çikolatada yoktur, tuzlu karbonhidratlarda şekere dönüşürler bilginize.
  • Beni hiç dinlemiyor dişlerini fırçalatamıyorum , dişleri bu yüzden çürüdü dediğiniz 8 yaş altındaki tüm çocukların el kasları yeteri kadar gelişmiş değildir.Sizin bakımınıza muhtaçlar aslında!
  • Ne yaparsam yapayım abur cubur yemesine engel olamıyorum demeyin bize, maaşı ne kadar, ayda kaç para kazanıyor, abur cuburlara yetecek kadar mı diye cevap verebiliriz sizlere:) Evde sağlıklı beslenmek tüm ailenin iyiliğine..
  • Buradan anneanne, babaanne ve dedelere sesleniyorum; abur cubur , çikolata, gofret, bisküvi, nutella,  ödül değil çocuklara! Zarar verdiğinizi bilin, illa da sevinsin istiyorsanız torunlarınız; meyve sebze şölenleri hazırlayın kendinize..
  •  Yapacağımız işlemlerle ilgili onları korkutmayacak az ve öz bilgi veririz. İşlem öncesi vereceğiniz bilgilere dikkat edin!
  • Çocuğunuzun dişini uyuşturacağımız esnada genellikle onun gözünü kapatırız, tam o anda cesaret vermek için “Korkma küçücük bir iğne yapacak” derseniz eğer size çok kızabiliriz :)
  • 6 yaş civarındaki çocuğunuzun alt çenesindeki ön iki dişinin arkadan gelmesi çok normaldir, yamuk olacağı anlamına gelmez. Çocuğunuzun ağzı çürük tarlasıyken, acı çektiği dönemde nasıl olsa süt dişi düşecek diye ihmal ettiyseniz ve  alt iki diş arkadan geldiğinde tutup çocuğu kolundan, onu korkutma ve psikolojisini bozma pahasına zorla dişini çekmemizi beklerseniz, “Bırakta 2 mm yamuk olsun, benim için çocuğun psikolojisi önemli .” cevabına şaşırmamanız gerekir.
  • Hayııııııırrrrr hiç Yetişkin hasta bakmayız, hem de hiç! Hısım akrabalar bile!
  • Evet  tam olarak ne iş yaptığımızı anlatmak Türkiye'de oldukça zordur.
  • Bu iş akıl işi değil , gönül işidir!Naif bir iştir! Ve asla para için yapılamaz çünkü paha biçilmezdir ; ödeyemezsiniz!

Kendi diş perinizi bulup ona hak ettiği kıymeti vermeniz dileklerimle!
Çocuklarınızın yüzlerinden gülümseme hiç eksik olmasın. Evet içimizdeki çocuklar da dahil.
:)
 

 

0 yorum:

Yorum Gönder

Buradan sosyalleşelim mi? :))

”Bu sitedeki içeriklerin/eserlerin her türlü telif hakkı saklıdır. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.Uymayanlar hakkında gerekli yasal işlem yapılacaktır.”


 

Our Pretty Story Copyright © 2011 Design by Ipietoon Blogger Template | web hosting