Nerden başlasam bilemiyorum anlatmaya;her şey ev işlerine yetişemememizle başladı. Orta halli ailelerin çocuklarıyız biz;alışık olmadığımız bir kavramdı ev işlerine birinin yardımcı olması. Bizim ailelerimizde anne ve baba çalışır. Ev temizliği pazar günü bütün ailenin katıldığı bir aktivite halinde gerçekleştirilirdi. Herkes bir işin ucundan tutar hiçkimse sorgulamazdı bu durumu.
Velhasıl büyüdük,evlendik, boynuz kulağı geçti. Yorgunluklarımız fiziksel olmaktan çıktı zihinsel olmaya başladı. Biz de mükemmeliyetçilik akımına kapıldık ve her alanda iyi olma sevdasına tutulduk. (Bu cümlede özne biz olarak yazılır,ben olarak okunur.:)) Okul hayatında , iş hayatında , ev işlerinde, yemek pişirmede, misafir ağırlamada, fiziksel görünüşte, ruh sağlığında her alanda mükemmel olmalıydık. Herkes öyle değil miydi sahi? Bizim ne eksiğimiz vardı onlardan?
Ve bir gün geldi yetişemedik! Yapmamız gereken işleri zihnimizde sıraya sokmak bile yormaya başladı bizi. Bu doğal gidişat bize yardımcı olacak bir bayan bulmamızla sonlandı. Ancak farkında değildik ki macera yeni başlıyordu.
Sezon :1 Bölüm :bilmem kaç
İlk gelen bayan yavaş çalışmasına rağmen , yaratıcı bir insandı. Beni tanıyanla yaratıcı insanları ne kadar sevdiğimi bilir. 2 yıl kadar yardıma geldiği süreçte işleri iyi yaptığı da oldu kötü yaptığı da. Yine de çoğunlukla optimumun üzerinde seyretti gidişatı. Bu süreçte çeyizlik süslü yatak örtümü ütüyle yaksa da, perdelerimi makinaya atıp boylarını kısaltsa da ya da kahve fincanımı kırsa da, evi kendi evi gibi benimsedi. Son dönemde yaptığım birkaç uyarıdan rahatsız oldu ve kendi isteğiyle ayrılmak istedi. Tüm ilişkilerde ayrılalım lafı edildikten sonra tekrar başlamanın sağlıklı olmadığına inanırım.İşte tam da bu sebeple pişman olmasına rağmen kabul etmedim dönüşünü. Amiyane tabirle poposu kalkmış bulmuştum kendisini...
Bilemedim ki macera yeni başlıyormuş!
Birkaç ay ev işlerini eşimle idare ettik; O süpürdü ben sildim. Kah o ütü yaptı kah ben. Ama baktık ki ; yoğunluğu sanal olan İstanbul'un gereksiz temposuna yetişemiyoruz... Yine bir maceraya atıldık.
Sezon :2 Bölüm:1
Dün ilk kez bir arkadaşımın temizliğinden memnun kaldığı bir bayan geldi eve. İşe ihtiyacı var oldukça belli. Temizlik anlayışı da muhteşem! Her yeri çamaşır suları ile yıkadı.Mutfak bezleri ile banyo bezlerini karıştırmadı. İşi savsaklamadı da.Ayrıca eli oldukça hızlıydı. Ancak tüm bunların yanı sıra ; duvara yasladığı elektrik süpürgesi duvarı çizerek paldır küldür düştü. Hoparlör ve fotoğraf makinasının objetkifini düşürdü (Allahtan yumuşak zemine). Toz aldıktan sonra duvardaki tablolarımı yamuk bıraktı. Ocağın üstünü silmeyi unutmuştu. Ve o gittikten sonra fark ettim ki lens kutusundaki lenslerimden bir tanesi kayıptı. Ayrıca tokmak kafalı kaktüsümün 2 yandan çıkan ve size sarılacak kolları gibi duran; tomurcuklarından biri kırılmış ve orkidenin köklerinin arasına düşmüştü! Ayrıca dün sabah doğru çalışan tartım bu sabah yanlış tartıyordu!! Tabii son bahsettiğim beni gülümsetmedi değil yıllar sonra ilk kez tartıda 52yi görmüştüm!!! :))
Tüm bunları okuduğunuzda abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz. Eğer oralarda bir yerde beni gizlice takip ediyorsanız lütfen söyleyin: ikinci bir şansı vermeli miyim sizce?
Fotoğrafa gelince : 1950 yılı M. Monroe ve yardımcısı Eunice Murray
18 Ocak 2013 Cuma
16 Ocak 2013 Çarşamba
Kahve ile flört eden mis gibi tahinli kurabiye
Tam da başlıkta bahsettiğim gibi bu kurabiye fazlası ile flörtöz! Çaya ayrı yakışıyor kahveye ayrı... Hem de ısırdığınız an ağızda dağılıyor! Deneyin denetin...
Buyrun tarifi
1su bardağı 200ml zeytinyağı
1su bardağı pudra şekeri
1su bardağı tahin
3-3.5 su bardağı un
ilaveten ağız tadınıza göre ceviz, susam kullanabilirsiniz.
1-Un harici tüm malzemeler karıştırılır
2- Un ilave edilerek hamur yoğurulur
3-Elle yuvarlak şekiller verilerek ; yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir.
4-180 derecede 20 dk civarı pişirilir. Altı üstünden daha çabuk piştiği için altı pembeleştiğinde fırından çıkartılır.
5-Sıcakken çok kırılgandır soğumaya bırakılır ve servis edilir.
Afiyet olsun! Yanına Türk kahvenizi unutmayın :)
Buyrun tarifi
1su bardağı 200ml zeytinyağı
1su bardağı pudra şekeri
1su bardağı tahin
3-3.5 su bardağı un
ilaveten ağız tadınıza göre ceviz, susam kullanabilirsiniz.
1-Un harici tüm malzemeler karıştırılır
2- Un ilave edilerek hamur yoğurulur
3-Elle yuvarlak şekiller verilerek ; yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir.
4-180 derecede 20 dk civarı pişirilir. Altı üstünden daha çabuk piştiği için altı pembeleştiğinde fırından çıkartılır.
5-Sıcakken çok kırılgandır soğumaya bırakılır ve servis edilir.
Afiyet olsun! Yanına Türk kahvenizi unutmayın :)
Categories
tahinli kurabiye tarifi
15 Ocak 2013 Salı
Kendime not:bilmem kaç Bu alışkanlıkları edin.
1- Geçmiş geçmişte kaldı; geleceğe odaklan!
2-Mucize olarak doğmuş olman bile yeterli olduğun anlamına geliyor, kendinden emin ol !
3-Düşündüğünden daha cesur, zannettiğinden daha zeki, hissettiğinden daha güçlüsün.Farkında değilsen henüz ihtiyaç duymamışsın.
4-Yemeklerle ruhunu değil bedenini beslediğini hatırla ve sağlıklı beslen!
5-Günlük olarak egzersiz yap ve aktif bir hayata sahip ol!
6-Üzerine düşeni yap ; ve üzerine düşünmeyi kes! Endişe en büyük düşmanın!
7-Affetmenin tadına var.
8-Hayallerin seni korkutuyorsa; işe yarıyorlar demektir! Kararlı ol!
9-Allah,Tanrı,Karma,Doğa ana her ne dersen de.. Yine de bir şeye inan!
10-Gülümseme bir insana en çok yakışan aksesuardır; kalbini temiz tut ve pozitif enerjini bulaştır!
2-Mucize olarak doğmuş olman bile yeterli olduğun anlamına geliyor, kendinden emin ol !
3-Düşündüğünden daha cesur, zannettiğinden daha zeki, hissettiğinden daha güçlüsün.Farkında değilsen henüz ihtiyaç duymamışsın.
4-Yemeklerle ruhunu değil bedenini beslediğini hatırla ve sağlıklı beslen!
5-Günlük olarak egzersiz yap ve aktif bir hayata sahip ol!
6-Üzerine düşeni yap ; ve üzerine düşünmeyi kes! Endişe en büyük düşmanın!
7-Affetmenin tadına var.
8-Hayallerin seni korkutuyorsa; işe yarıyorlar demektir! Kararlı ol!
9-Allah,Tanrı,Karma,Doğa ana her ne dersen de.. Yine de bir şeye inan!
10-Gülümseme bir insana en çok yakışan aksesuardır; kalbini temiz tut ve pozitif enerjini bulaştır!
Categories
hayatın tadını çıkar,
huzur,
pozitif düşünce
Mucize en büyük kanıtı sensin aslında
Milyarlarca kez gerçekleştiğinden olsa gerek insanoğlu doğumun ne denli büyük bir mucize olduğunu hep unutuyor. Hücrelerin bölünmeye başladığı noktadan doğuma kadar milyarlarca kez değişikliye uğruyor ve sağlıklı olarak dünyaya geliyorsak eğer ; ne kadar özel canlılar olduğumuzu hep hatırlamalıyız!
Günlük sıkıntılar mı hadi ordan biz nelerin üstesinden gelmişiz değil mi? Sırf bu nedenle bile çok sevmeliyiz kendimizi... O kadar çok sevmeliyiz ki her anımızın kıymetini bilmeli, şükretmeliyiz. Kendimizi birazcık şımartmaktan ne çıkar?En sevdiğimiz insanla konuşur gibi konuşmalıyız içimizdeki çocukla...
Minik mutlulukların tadına varmayı öğrenmeliyiz; hediye edilen güzel bir ajandanın mutluluğunu, pişirdiğin güzel bir yemeği eşinin beğenmesini , bir çocuğun gülümsemesinin bizi neşelendirmesini deneyimlemeliyiz...
Hayat zamana karşı yarışmak olmamalı; trafik keşmekeşinde işe gidip eve gelip robot gibi görevlerimize kodlandığımızda sizce de bir şeyleri kaçırmıyor muyuz? Sabahın köründe kıta değiştirmen mi gerekiyor; vapurla gitmeyi ,martılara simit atmayı, istanbul manzarasında kahvaltı etmeyi deneyimleyerek renklendirebiliriz o günü.
Bazen zamana dur diyebilmeli; nefes alış verişimizi düzenlemeli ; endişemizi azaltmalı; büyük resmi görebilmeliyiz...
Yazması ne kolay , uygulaması ne zor diye düşünebiliriz. Yine de pozitif ve negatif yol ayrımımızda her ikisinin de aynı sonuca ulaştığını varsayarsak ; neden yolu bize keyifli hale getirecek olan pozitif seçeneği tercih etmeyelim ki?
Günlük sıkıntılar mı hadi ordan biz nelerin üstesinden gelmişiz değil mi? Sırf bu nedenle bile çok sevmeliyiz kendimizi... O kadar çok sevmeliyiz ki her anımızın kıymetini bilmeli, şükretmeliyiz. Kendimizi birazcık şımartmaktan ne çıkar?En sevdiğimiz insanla konuşur gibi konuşmalıyız içimizdeki çocukla...
Minik mutlulukların tadına varmayı öğrenmeliyiz; hediye edilen güzel bir ajandanın mutluluğunu, pişirdiğin güzel bir yemeği eşinin beğenmesini , bir çocuğun gülümsemesinin bizi neşelendirmesini deneyimlemeliyiz...
Hayat zamana karşı yarışmak olmamalı; trafik keşmekeşinde işe gidip eve gelip robot gibi görevlerimize kodlandığımızda sizce de bir şeyleri kaçırmıyor muyuz? Sabahın köründe kıta değiştirmen mi gerekiyor; vapurla gitmeyi ,martılara simit atmayı, istanbul manzarasında kahvaltı etmeyi deneyimleyerek renklendirebiliriz o günü.
Bazen zamana dur diyebilmeli; nefes alış verişimizi düzenlemeli ; endişemizi azaltmalı; büyük resmi görebilmeliyiz...
Yazması ne kolay , uygulaması ne zor diye düşünebiliriz. Yine de pozitif ve negatif yol ayrımımızda her ikisinin de aynı sonuca ulaştığını varsayarsak ; neden yolu bize keyifli hale getirecek olan pozitif seçeneği tercih etmeyelim ki?
Categories
hayatı deneyimlemek,
kendini sevmek,
mucize,
mutluluk,
pozitif düşünce
Karma is a big ass bitch my baby!
Bakmayın siz başlığın öyle dediğine; Karma sadece siz öyle davrandığınızda "big ass bitch" dir. Ve ancak bilinçli davrandığınızda gelir sizi bulur... Buna ister ilahi adalet diyelim, ister çekim yasası diyelim ister karma... Her ne ise yaptığınız; iyi ve ya kötü-- gelir sizi bulur... Hemen bulmadığında kurtuldunuz zannetmeyin bebişlerimmm öyle bir anda bulur ki; buluşu muhteşem olur!
Nasıl bu kadar eminsin diye düşünüyor olabilirsiniz elbette.Veyahut siz de böyle bir durumu deneyimlemiş ve hak veriyor olabilirsiniz bana...
Hiç mi yok örnekleri hayatınızda? Hiç mi düşünmediniz Allahım bu insanlar akşam yastığa kafalarını nasıl koyup uyuyor diye? Ben uzun bir süre ilahi adaletin olmadığını düşünenlerdendim.. varmışş!! Hayat ; yeteri kadar süre geçtiğinde yaşadıklarının her iki yönünü de gösterirmiş insana. Bugün ak dediğine yarın kara dedirtirmiş..İyisi mi biz büyük konuşmayalım hiçbir konuda ve bize davranılmasını istediğimiz gibi davranalım muhataplarımıza. Madem ki Karma ; bumerang gibi geri döndürecek olayları; güzel enerjiler yayalım etrafımıza.
Ve hep hatırlayalım hayatın aslında sadece deneyimlemek olduğunu!
Nasıl bu kadar eminsin diye düşünüyor olabilirsiniz elbette.Veyahut siz de böyle bir durumu deneyimlemiş ve hak veriyor olabilirsiniz bana...
Hiç mi yok örnekleri hayatınızda? Hiç mi düşünmediniz Allahım bu insanlar akşam yastığa kafalarını nasıl koyup uyuyor diye? Ben uzun bir süre ilahi adaletin olmadığını düşünenlerdendim.. varmışş!! Hayat ; yeteri kadar süre geçtiğinde yaşadıklarının her iki yönünü de gösterirmiş insana. Bugün ak dediğine yarın kara dedirtirmiş..İyisi mi biz büyük konuşmayalım hiçbir konuda ve bize davranılmasını istediğimiz gibi davranalım muhataplarımıza. Madem ki Karma ; bumerang gibi geri döndürecek olayları; güzel enerjiler yayalım etrafımıza.
Ve hep hatırlayalım hayatın aslında sadece deneyimlemek olduğunu!
Categories
çekim yasası,
ilahi adalet,
iyi insan,
karma,
olumlu düşünme,
pozitif
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
”Bu sitedeki içeriklerin/eserlerin her türlü telif hakkı saklıdır. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.Uymayanlar hakkında gerekli yasal işlem yapılacaktır.”